“Haytanın biriyim ben, bunu bilsin insanlar
ruhumun peşindedir zaptiyeler ve maliye
kara ruhlu der bana görevini aksatmayan kim varsa
laboratuvarda çalışanlara sorarsanız
ruhum sahte
evi Nepal'de kalmış
Slovakyalı salyangozdur ruhum
sınıfları doğrudan geçip
gerçekleri gören gençlerin gözünde” İ.Özel
Hindistan gezimize Nepal ile başladık. İstanbul-Delhi-Katmandu uçak yolculuğuyla 6 mart 2010 cumartesi akşamı 18:40 başlayan yolculuğumuz saatlerimizi 3 saat 30 dakika ileri aldığımızdan mahalli saat ile 04.00 da Delhi ve ardından 07.40 da Nepal’ın başkenti Katmandu ya hareketle 7 Mart Pazar günü saat 09.30 da dünyanın çatısı olarak anılan karla kaplı himayaların üstünden geçtik ve Katmandu’daydık. NEPAL, yaklaşık 25 milyon nüfuslu, güneyde Hindistan, kuzeyde Çin ile komşu, 1923 yılında bağımsızlığını ilan etmiş küçük bir ülkedir. Ülkenin kuzeyinde uzanan dağlık PARPAT bölgesinde aralarında yükseltileri 6000 metreyi geçen 200 den fazla zirvenin bulunduğu HİMALAYA (Sanskritçe “kar evi”) sıradağları yer alır. 8848 m. yüksekliği ile dünyanın en yüksek zirvesi EVEREST de bu alandadır.
Delhi’den uçakla Nepal’e giderken havanın açık olmasının da sağladığı imkânla uçaktan EVEREST’i seyretme şansı yakaladık. Bol miktarda resimleri çekilen dünyanın zirvesi EVEREST’i tüm ihtişamı ile zirveleri hep karlı olan hali ile bir müddet hayret, ibret ve teslimiyetle, vurani ifadeyle “ dünyanın en büyük çivisini ” temaşa ettik.
Himalaya’ların kuzeyinde dünyanın damı olarak nitelendirilen Çin’in Tibet’i vardır. Nepal’de Himalaya eteklerinde sarp ve yüksek tepeler arasında kurulmuş, dünyanın ekolojik dengenin henüz bozulmadığı, amazon ormanları kadar bahir ve en az şehirleşmiş ülkeleri arasında yer almaktadır. Milli din HİNDUİZM’dir. Nüfusun % 90’ı HİNDU, % 5’i BUDİST, % 3’ü MÜSLÜMAN’dır. Çok az da başka dinlere mensup nüfus vardır.
Basit yaşamanın ve mistisizmin mabedi Katmandu havaalanından EVEREST TURU yapan 20 şer kişilik dolmuş uçaklar her sabah turistler için 200 usd karşılığı emre hazır beklemekteymişler. Turumuzdaki 7 kişi 8 Mart pazartesi günü erken saatte EVEREST TURU’NA katıldılar. Maalesef 7 kişiden 6 sı bayandı.
Katmandu’ya ulaştık. Otele yerleştikten sonra 7 Mart Pazar günü saat 15.00’te ilk ziyaret edeceğimiz yere doğru hareket ettik. Burası daha önceleri televizyonlarda izlediğimiz ancak şimdi içine girerek görebileceğimiz en ilginç, en egzotik, bize çok garip gelen, inanç gereği bazı ritüellerin yapılarak ölülerin arınma adına yakıldığı PATSHPATİNAHT bölgesidir. Burası, yaş bambu ağaçlarının sal yapılarak üzeri rengârenk örtüler ve taze çiçeklerden yapılmış iplere dizilmiş halkalarla süslendiği, ölülerin Hindularca kutsal sayılan debisi düşük ancak dere denebilecek bir su kanalında GHAT denen ölü yakma mahalleridir. Köprü ve suyun iki yanında HİNDU TAPINAKLARI vardır. Tapınak önlerinde büyük çanlar mevcuttur. Ve insanlar, yarı çıplak, tenlerini beyaz kireç gibi boyalarla boyamış vaziyette tapınakların önlerinde sere serpe oturmaktadırlar. Bu çanlar tanrıları çağırmak için kullanılıyor, çan çalınca tanrıların uyanıp geldiğine inanıyorlar.
Budizm’in kurucusu BUDA Nepal’de doğmuştur. Katmandu ve özellikle PATSHPATİNAHT Bölgesi Budistlerce çok kutsal sayılmaktadır. Ülkenin çoğunluğu Hindu olmasına rağmen, BUDA ülkenin milli sembollerinden sayılmaktadır.
Yazan: Sefa Coşkun Editör: Ali Can
avsefacoskun@hotmail.com alican93@hotmail.com