…..Eski Dünya, Yeni Dünya bütün akvam-ı beşer
Kaynıyor kum gibi, Mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihanın duruyor karşında,
Osrtralya’yla beraber bakıyorsun; Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk.
Sade bir hadise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela...
Hani tauna da zuldür bu rezil istila…….M.AKİF Hindistan ile ilgili belki hafızamızdaki en önemli cümle, M.Akif in Çanakkale Şehitleri şiirindeki İngiliz ordusunun çeşitliliğini için anlattığı bu dizelerdir. İşte bizde şimdi bu Hinduları yakından görecektik. 9 Mart 2010 Salı; uçaktayız. Katmandu’dan Varanasi’ye uçuyoruz. İndia Havayollarına ait beyaz-turuncu renkli uçaktayız. Yerel saatle 15.30 da GANJ NEHRİ üzerinde uçuyoruz. Altta Ganj, bir atardamar gibi ülkenin hayati önemi haiz akarsuyu. Buralarda insanlarca kutsiyet izafe edilen Ganj, adeta bu iltifatı hak eder gibi. Mağrur, sessiz, lenduha bir suyolu. Esasen yatağı çok geniş, ama musonlar henüz başlamadığı için debisi çok düşük sayılır. Hindistan ülkemizin tersine kışları kurak, yazları Muson yağmurları ile yağışlı bir iklime sahip. Nisan Mayıs aylarında başlayan musonlarla birlikte Ganj da normalde 14 metre derinlik de taşkınlarla 20-25 metreye yükselen bu nehir adeta deniz oluyor, tabii her yıl 450-500 Hintliyi de yutarak, 2525 km.lik yolunu kat edip KALKÜTA’dan Bengal körfezine dökülüyor. Hinduizmin kutsalı olmakla kalmayan Ganj, ülkeye cansuyu aynı zamanda… Hint medeniyetinin ve tarihinin kıyılarında örüldüğü kutsal nehir GANJ, sanki Hint felsefesinin ilham kaynağı… HİNDİSTAN ana hatlarıyla 5 eyalet sistemine ayrılarak tanımlanabilir; bunlardan önemli dini merkez VARANASİ’dir. Derebeylik sisteminin kurulup yürütüldüğü yer RACİSTAN’dır. Burası MİHRACELERİN hükümran olduğu AMBER KALESİ ile meşhur pembe kenttir. Üçüncüsü, SİH BÖLGESİ sayılan PENCAP’tır. Dördüncüsü ise Hint kıtasının batısında yer alan İngiliz hakimiyetinin şehircilikte, mimaride ve diğer bütün alanlarda en derine nüfuz ettiği ANGLO-SAKSON HİNDİSTAN denebilecek BOMBAY (MUMBAİ) dır. Beşinci bölgesi ise GÜNEY HİNDİSTAN’dır; buraya KERALA BÖLGESİ denmektedir ki, ülkenin tarımsal zenginlik alanıdır. Pirinç ve çay Kerela bölgesinde yetişir.
Hindistan dünyada birinci büyük çay üreticisi ikinci büyük pirinç üreticisi ülkedir. Meşhur TİK ve SANDAL ağacı da bu bölgeden gelir. Hindistan’ın bir adı da BAHARAT CUMHURİYETİ’dir. 22 Eyalet ve 9 Bölgenin birleşmesinden oluşmuş, 1934 ten beri başkenti YENİ DELHİ’dir. Delhi sekiz kez kurulmuş, yedisini Müslümanlar, birini İngilizler kurmuştur. Abdullah Dehlevi Hazretleri Delhi de metfun olup, Nakşî silsilesinin başındaki mürşittir. 15.000 Km. kara sınırı, 3.288.000 Km2 yüzölçümü vardır. Kesin nüfus sayımı yapılamıyorsa da 1 Milyar 200 Milyon nüfusu vardır. Nüfus sayımı çok mümkün olamıyor, çünkü her saat 3.000 kişi nüfusa ekleniyor. Kıta büyüklüğündeki Hindistan’a coğrafi literatürde YARI KITA (SUBCONTİNENT) denmektedir. Km. kareye 300 kişi düşmektedir.
Tropikal iklimin hakim olduğu ülkede Muson yağmurları yağmakta yazın su varlığı artmaktadır. Bitki örtüsü çok zengindir, tespit edilebilmiş 20.000 ağaç türüne sahiptir. Sığır popülâsyonunda da dünya birincisidir. En büyük din gurubunu % 83 HİNDU ve % 13 MÜSLÜMANLAR oluşturmaktadır. Yaklaşık %2 si SİH, kalanı da Budist ve Hıristiyan vs..dir. Müslüman yüzdesinin özellikle olduğundan daha düşük gösterildiğini düşünüyoruz, gözlemimiz bu.
Yazan: Sefa Coşkun Editör: Ali Can
avsefacoskun@hotmail.com alican93@hotmail.com