QUADALKİVİR KAN VE MÜREKKEP AKMIŞTI

3 Nisan Cuma  CORDOBA(Kurtuba)

 

                   Seyahatimizin en önemli noktalarından birine Kurtuba ya sabah kahvaltısının ardından hareket ettik. Malagaya tahminen 1,5 saatlik bir mesafede. Kurtuba camiine giriş saatli ve randevulu olduğu için hiç mola vermeden yola devam ettik. Yol boyu zeytinlikler gördük. Çok düzenli ve bakımlıydı. Aralarından araç geçecek şekilde dikilmişlerdi. Gözün görebildiği kilometrelerce  zeytinlikler. Bu arada rehberimiz İspanaya nın dünyanın bir numaralı zeytinyağı üreticisi olduğunu söyledi ki bunun anlaşılır yanını bizzat müşahede ettik.
           

     

            Cordoba,tarihteki adıyla Kurtuba Endülüs Emevi devletine başkentlik yapmış bir şehir. Bugün 320.000 civarında merkez nüfusu olan ,ama Kurtuba Camiinden dolayı bolca turist alan,turizm ve tarım şehri.Girişte otobüsümüzden indik.yürüyerek bir süre devam ettk.

 


 Quadalkivir(vadi el kebir)  nehri  üzerindeki roma  köprüsünü  geçerek  KURTUBA CAMİİNE  ulaştık. Kurtuba nın  düşmesinden sonra şimdi  pırıl  pırıl akan bu nehrin.  Kurtuba  kütüphanesinin  kitaplarınnın  atılmasından  dolayı  mürekkep,ve  müslümanların  kanlarından  dolayı kırmızı  aktığı  söylenir.

               

           

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

             

           Endülüsün başkenti olan Kurtuba da 4 bine yakın camii mescit varken bugün bunlarda hiç bir iz kalmamış. Yalnızca ulu camii de denilen 100.000 kişilik Kurtuba camii ayakta. Camiinin yapımına 785 yılında başlanmış.150 yıl boyunca eklemeler yapılarak 24 bin metrekarelik bir alana ulaşmış. Yapımında orda bulunan roma sütunları dahil bütün ele geçen malzemeler bir bütünlük içinde kullanılmış. Şam daki emeviye camii ne benzetilmektedir(şu an Emeviye camii ne halde acaba).  

 

            

    

     Taş ve tuğlaların birlikte kullanıldığı kemerler çift sıra halinde farklılık arzetmektedir. Uzaktan bakıldığında bir tüneli andırmakta. Kurtuba şehri düştükten sonra 1236 da İspanyollar burayı kiliseye çevirmişler. 16.yy da iç kısmında bazı bölümleri yıkarak bir de katedral inşa etmişler.Minaresinin çanı taşıyamayacağını düşünerek etrafına bir kule yaparak çan takmışlar.

            .
 

              

 

              Kurtubanın daracık sokakları  içinde İŞKENCE MÜZESİNİ  gezdik.Bu  batılılar inanılmaz  insanlar.Engizisyon  sırasında  müslümanlara,yahudilere,hristiyan  olmayanlara uyguladıkları  işkencelere ait  alet ve edevatları  sergiliyorlar  müzede.İnsanın bir  insana yalnızca  inancından dolayı  yaptığı zulümlere  inanamıyoruz. 

 
 
 
 

 

 

         

       Evet İspanyol Engizisyonu 800 yıla yakın bu topraklarda yaşayan insanlardan iz bırakmamak için çok çalışmış. Gönlümüz daralıyor. Kalbimiz sıkışıyor. Kendimizi balkonları, cumbaları rengarenk çiçeklerlle süslü kurtuba sokaklarına atıyoruz. 

 

 


           ROGER GARAUDY nin evine    sığınıyoruz.Roger Garaudy  bilindiği  gibi  Fransız Komünist partisinin  önde gelen  teorisyenlerinden olup  Fransa da  milletvekilliği, senatörlük,  bakan  yardımcılığı, meclis  başkvekilliği görevleri  yapmış ünlü  bir insanken 69 yaşında    Filistinli  gazeteci Selma Nureddin ile  tanışıp  müslüman olmuş ve onunla  evlenmişti. Burada Selma Hanımla  eski  bir endülüs evini restore ederek  müze ev  gibi bir mekan inşa  etmişler.2012 yılında  vefat etmesine  rağmen eşi Selma Hanım  halen  burada yaşamaya devam ettiğini  öğreniyoruz.Hem Selma Hanımı hem  evi  ziyaret etmek istedik ama  maalesef  Selma Hanım şehir  dışındaymış. Ama biz  doya doya bu  müze evi gezdik. dinlendik.  nefes  aldık. 

 

 

 

 

 

 

           Cuma namazını  Tika tarafından restorasyonu yapılan küçük bir camide İspanyolca hutbe ile eda ettik. Camiinin resmi imamı varmış.

 

       

          Hemen yakındaki bir kafe işletiyor aynı zamanda namaza kadar burda oturduk ve yine o faslılara ait olduğu anlaşılan değişik ot çayından içtik. Serbest zamanda sabahki kalabalık olmadan o sokakları tekrar dolaştık. İkindi  vakti olmuştu. Vadiülkebir nehri üzerindeki Roma köprüsünden karşıya geçerek bizi bekleyen otobüsümüze bindik ve Malagaya otelimize intikal ettik.

 

          Kurtuba tarih boyunca pek çok alim,edebiyatcı ve sanatcı yetiştirmiştir. Bunlarda bazıları şunlardır.dinler tarihçisi İbn i HAZM,Maliki fakihi İbn i RÜŞT,Müfessir  El KURTUBİ,Yahudi filozof İbn i MEYMUN,Hay bin Yekzan ın yazarı İbn i TUFEYL ilk akla gelenler arsında.Yine ilk katarakt ameliyatını yapan Muhammed El GAFİKİ  ki adına yapılan heykelin önünde kendisini yadettik.Bugün İspanya da gözlükcülük bu alimin adıyla anılmaktadır.