ŞANGAY

Şangay ın girişi etkileyiciydi.çift katlı hatta 3 katlı kara yolları, viyadük üstünde giden hızlı tren yolları,gökdelenler.Amerikayı görenler orayla kıyasladılar.Avrupayı görenler kıyaslama imkanı bulamadılar.

              Şangay bir delta üzerine kurulmuş .İnsanlar bir o yakada bir bu yakada yaşamışlar.Bir birliktelik sağlayamamışlar. ilk 13 yy da şehir olarak anılmaya başlanmış.16 yy a kadar da önemli bir şehir olarak görülmüyor.Ne zaman Japon korsanlar buraya ilgi göstermeye,saldırmaya  başlıyorlar,işte o zaman burda bir şehir var diyerekMing hanedanlığı döneminde şehir suru yapmaya başlıyorlar. 1900 lerin başına kadar bu surları muhafaza ediyorlar.Ama bu tarihten itibaren şehir büyümeye başlayınca bu surlar kayboluyor.Tarihi bölgelerde bir bir kayboluyor.Aslında Şangay Hong Kong a karşı yapılandırılmaya başlayınca  son 8 sene içinde evrilip bu noktalara geliyor.

          Şangay 27 milyonluk nüfusuyla Çin in ikinci büyük şehri.Şu an 3100 civarında gökdelen bulunuyor.Her gün yenileri yapılmakta.Doğu batı yönünde suyla bölünmüş bir şehir.Otelimiz bir yakasında gezmeye gittiğimiz yerler diğer yakadaydı.Bu sebeble sık sık İstanbul boğazı kadar olmasa da daha  kısa bir köprüden geçtik.

         Akşam üzeri Şangay a ulaştık.Akşam yemeği için bir otelin lokantası ayarlanmış.Burda da aynı usul.Kalacağımız otele vardığımızda hava kararmıştı.Ünlü aksiyon oyuncusu Jack Chain in film stüdyosunun yanındaydı otelimiz.odalara yerleştiken sonra civarı tanıyalım diye çıktık.Büyük bir alış veriş merkezi  de yakınımızdaymış.Açık olan yerlerini gezdik.

            İkinci günümüz, Şangay müzesi ziyareti ile başladı.Çok sıkı tedbirlerle girdik müzeye.+ katlı bir bina.Her katta,farklı zamanlara,farklı konulara ait objeler bulunmakta.bir saat olarak tanınan serbest gezme süresinde sadece teşhir  alanlarını hızlı adımlarla dolaşabildik.

        Şangay müzesinden sonraki durağımız Oriental Pearl Tower kulesi.Tv kulesi olarak da kullanılan kule 468 metre yükseklikte.1991 yılında yapımına başlanmış.3 yılda bitirilmiş.

   Girişler ucuz sayılmayacak Epey bir kuyrukta bekledikten sonra Kulenin 260.metresine asansörle çıktık.Burada bir kısmının altıda cam olan seyir terası var ki bazılarımız önce tereddüt ettik.Sonra alışıp fotoğraflar çektirdik. Şangay ın her yanını.Yangzte nehrini,gökdelenleri  bir süre seyrettik.Asansörle indiğimiz yer giriş yerimizin bir kat altıydı ve burada  Şangay ın ve Çin in tarihini özetleyen  müzeyi dolaştık.Canlandırmalar,resimler,mekanlar ve daha pek çok şekilde  koridorlar dolaşarak  gezdiğimiz bu mekan başarılı bir tanıtım olarak dikkatimizi çekti.

           Serbest zamanda alış veriş için daha çok çakma dediğimiz ürünlerin satıldığı 580 de denilen bir alış veriş yerine götürüldük.4-5 katlı bu binada nerdeyse bütün ürünlerin orijinallerinin benzerleri satılıyor,saatler,gözlükler,elektronikler,elbiseler,oyuncaklar ,çantalar,valizler v.s .çok kötü çakmalar açıkta satılırken,biraz iyi olanlar gizli bir hava verilerek ,tezgah altından çıkarılıyor ya da başka mekanlara götürülürek satılıyor.Neredeyse herkes ,ucuza çakma dünya markası küçük  el valizi aldı.Çünkü alınan yorganlar ve diğer şeyler için geldiğimiz bavullar yetersiz kalmıştı.

            Akşam olmak üzereyken trafiğe kapalı bu bölgeye yakın Pi caddesinde  epey dolaştık.Nerdeyse hiç görmediğimiz seyyar satıcılar,kaçak olarak değişik oyuncaklar satıyorlar.Gençler kendi dükkanlarına götürmek için gayret gösteriyorlar.Akşam nehir üzerinde Işıklı tekne turu varmış.Hangzou daki hayal kırıklığından sonra 3 kişi dışında katılım olmadı.Yemekten sonra biz otele giderken onlar rehberimizle bu gösteriye gittiler.Bu gösteriye gidenlerden Mehtap hanım ın dönüşte telefonu takside düşmüş.Belki gelir diye beklendi ama maalesef gelmedi.Aslında kaybolan telefondan çok gezi boyunca çektiği,çektirdiği resimlere üzülmüştü.Bizce de üzülmekte haklıydı.Çünkü gerçekten resimler olmayınca hiç gezmemiş gibi oluyor insan.bu notları yazarken de en çok  resimlerden yararlandığımızı söyeleyebiliriz.

            Şangay da ve Çin de artık son günümüze geldik.Sabah bavullarımızı toplayıp odayı terkettik.Ancak Akşama  kadar belki alış veriş yapılır diye otelin emanetine bıraktık.Yu nun Yu Yuan (Mutluluk bahçesi)adı verilen bahçelerine vardığımızda Şangay ın başka bir yüzünü gördük.Adeta bizim kapalı çarşı,bedesten gibi tarihi bir mekan.Ahşap dükkanlar,turistik alış veriş yerleri.Kalabalık arasından geçerek YuYuan ın bahçesine ulaştık.400 yıllık  geçmişi olan  ev bahçe ming hanedanlığı zamanında yüksek rütbeli bir devlet görevlisi  tarafından,kendisinden önce devlet görevinde olan   babasının anısına yaptırılmış.400 hektarlık alan içerinde küçük küçük binalar,dereler var.Shuzo da gördüğümüz bahçeden daha güzel olduğu kanaatine ulaştık.Buradaki kısa serbest zamanda tarihi mekanlardaki dükkanları dolaştık.Amerikan Starbuck kafe zinciri burada da karşımıza çıktı.Biraz dinlendik.

              Yine dünkü gezdiğimiz çakma marka mahalline geldik.Bir kaç saat burada serbest zaman geçirdik. Gözlük yaptıranlar  oldu.Numaralı gözler için, muayene dahil bir kaç saat içinde dünya markası çerçeveli gözlükler hazırlandı.

            Nihayet otelimize tekrar gelerek bavullarımızı aldık.Yeni alış veriş yapanlar eşyalarını yerleştirdiler.Havaalanına doğru yola çıktık.Son kalan yiyeceklerimizi otobüsün içinde hallettik.8 günlük seyahatimizin sonuna gelmiştik.24 Mayıs günü geldiğimizde ,hepimizde ülkemize kazasız belasız  dönmenin sevinci  görülüyordu.

             Bir tur proğramı çerçevesinde gerçekleşen gezimizde,İstediğimiz bazı yerleri gezemedik,bazı şeyleri yapamadık,belki bazı şeyleri tam olarak göremedik.Ama  zaten devasa büyüklükteki bu ülkeyi, Kadim bir kültürü tam  olarak ne anlamak ne de anlatmak mümkün. SON

Bu notlar medyada Doğu Türkistan ile ilgili son çıkan haberler öncesinde yazılmıştır.