TAKLİT SARAY ALKAZAR

             5 Nisan Pazar SEVİLLA(İşbiliyye) 

           

         Yine kahvaltıdan sonra yola çıktık.Tahminen iki saatlik bir yolculuk sonrasında şehre vardık.Sevilla Endülüs eyaletinin şimdiki başkenti.Şehir merkezi nin nüfusu 700 bin, banliyölerle birlikte toplam 1.750 000 kişi ile Binalar bakımlı. Bunun sebebi olarak iç savaşta daha az hasar görmesi olduğu söylendi. 712 yılından 1248 yılına kadar müslümanların elinde kaldı.
 

 

              Pazar olması dolayısıyla turistik yerler dışında her yer kapalı. Otobüsten indikten sonra bir süre yürüdük ve ilk durağımız Plaza de Espano.
 

 

              Plaza de Espano 1929 yılınnda General Franko tarafından yaptırımış. Bir İber-Amerikan  fuar sergi alanı olarak açılmış.Yapılan binalar bu ülkelere ücretsiz elçilik binası olarak verilerek ticari ilişkilerin geliştirilmesi amaçlanmıştır.Dairesel biçimde yapılan binanın içinde su kanalı ve üzerinde 3 köprü bulunmaktadır.

 

              Buradan yürüyerek asırlık ağaçların bulunduğu parklardan geçtik. Daracık sokaklarıyla yahudi mahallaesine ulaştık. Yine bu mahalleden yürüyerek, muvahhidler döneminde 12 yüzyılda yapılan İşbiliyye ulu camii nin yerinde yapılan katedrali gördük.

 

       

     Dünyanın üçüncü büyük gotik katedrali meşhur Kristof Columb un maddi katkılarıyla yapılmış. Colomb un hatta oğlunun da mezarı da bu katedralde bulunuyor.

 

        GİRALDE. Bugün Sevllanın simgesi konumundaki aslında Minare olan bir yapı.Minarenin kaidesi,hatta tamamı durmakta.ucuna çan takabilmek için ilave yapılmış.Minarenin önemli bir özelliği merdiven yerine rampayla çıkılıyor.Hatta eskiden müezzinler atla çıkarlarmış. çan takmak için kuleye dönüştürülmüş. Yürümeye devam ederek Alkazar Sarayına ulaştık.

 

 

           Alkazar Sarayı ,arapça el kasr kelimesinden gelmektedir.yapımına 1181 muvahhidler döneminde başlanmış, hristiyan yönetimi altında 1364 de tamamlanmıştır. Bugün müze ve devlet konukevi olarak kullanılmaktadır. El Hamra sarayını taklit etmeye çalışmışlar. Hatta duvardaki La Galibe İllallah yazısını bile taklit etmeye çalışmışlar.

 

      Anlamsız arapca harfleri yanyana koyarak aynı stili yakalamaya çalışmışlardır.Müze kısmında duvar ebatında resimlerle Osmanlıya karşı Cezayirdeki başarılarını göstermeye gayret eden herşeyiyle taklit bir saray.

      

 

     Alkazardan sonra yürüyerek  şehri ortadan ikiye bölen Quadalquivir(el vadi ül kebir) nehrinde 1 saata varan bir tekne turuna katıldık.Tekne ile her iki yana da bir süre giderek şehir hakkında bilgi sahibi olmaya çalıştık.İspanyolca yapılan anlatımlardan sonra rehberimiz İnanç bey de Türkçe olarak anlatımda bulundu.
            

   

       Yol kenarında bir süre bekledik.Otobüsümüz geldi ve Malaga ya otelimize akşam yemeğine biraz gecikmeli de olsa yetişdik.
          

      Endülüslü bilginlerden,Fütuhat ve Füsus un yazarı Mutasavvıf  Muhiddin İbn i Arabi Sevilla doğumlu olup, gezgin bir hayat sürmüş, hatta Konya da da bir süre yaşamış, Sadettin Konevi nin annesi ile evlenmis, Şam da vefat etmiştir.Sevilla kadısı ibn i Rüşt ün bilginin kaynağının akıl  olduğu görüşüne karşı ilham ve keşfin bilginin kaynağı olduğu görüşünü ileri sürmüştür.