ALİ SAKAL: Güney Afrika denilince ilk akla gelen Nelson Mandela’dır. Bu siyah lider hakkında neler söylersiniz?
Ali CAN: Türk kamuoyunda daha çok Atatürk büyük ödülünü reddetmesiyle gündeme gelen, şimdiki Güney Afrika da “ulusun babası” olarak görülen Mandela 1918 yılında Güney Afrika’nın doğusunda küçük bir köyde doğdu. “Madiba” adıyla çağrılıyordu. Doğumdaki adı Rolihlahla Dalibhunga olan Mandela’ya İngilizce Nelson adını bir öğretmeni koydu. 23 yaşında 1941 yılında Johannesburg’a yerleşti. Hukuk okumaya başlayan Mandela, etnik kökenleri farklı olan pek çok insanla tanıştı. Liberal, radikal, Afrikacı düşüncelere maruz kalan Nelson Mandela’nın politika tutkusunu tetikleyen en büyük faktör ise gördüğü ırkçılık ve ayrımcılık oldu.
Afrika Ulusal Konseyi (ANC)’ne katılan Nelson Mandela, ANC Gençlik Birliği’nin kurucularından biri oldu. Johannesburg’da hukuk fakültesinden mezun olan Mandela, 1952 yılında adı bugün Johannesburg daki iki havaalanından birine verilen Oliver Tambo ile beraber bir Avukatlık bürosu açtı. İki hukukçu, üyelerinin tamamı beyaz olan Milli Parti’nin, toplumun çoğunluğunu oluşturan siyahilere karşı yürüttüğü Apartheid sistemine karşı kampanyalar başlattılar.
Mandela, 155 aktivistle beraber, 1956 yılında vatana ihanet ile suçlandı ancak dört yıl süren davalar sonunda hakkında yapılan suçlamalar düştü. Nelson Mandela 1958 yılında ikinci kez Winnie Madikizela ile evlendi. Madikizela gelecek yıllarda eşinin hapisten çıkarılması için yürütülen kampanyalarda aktif rol aldı.
Afrika Ulusal Konseyi 1960 yılında yasaklandı ve başkan yardımcısı olan Mandela yasa dışı bir oluşum içinde kalmış oldu. Irkcı Apartheid rejimine karşı halktan gelen tepkiler zaman içinde büyüdü. 1960 yılında 69 siyahinin polis tarafından öldürüldüğü Sharpeville Katliamı’yla olayların boyutu farklı bir noktaya taşınmış oldu. ANC (Afrika Ulusal Konseyi) başkan yardımcısı olan Mandela, ekonomik sabotaj kampanyasını başlattı. Mandela sabotaj ve hükümeti devirmeye çalışmakla suçlandı ve tutuklandı. Rivonia mahkemesinde konuşan Mandela demokrasi, özgürlük ve eşitlik hakkındaki düşüncelerini şu şekilde açıkladı:
“Bütün insanların ahenk içinde yaşadığı, herkesin eşit haklara sahip olduğu, demokratik ve özgür bir ideal toplum fikrini savunuyorum. Bu ideal için çalışıyor, onu yaşayabilmeyi umuyorum. Bu, eğer gerekirse uğruna ölmeye hazır olduğum bir ülkü.”
Nelson Mandela 1964 yılında müebbet hapisle cezalandırıldı.1968-1969 yılları arasında Mandela’nın annesi öldü, en büyük oğlu trafik kazasında hayatını kaybetti ancak kendisi cenaze törenlerine katılmak için izin alamadı.
27 yıllık hapis hayatının 18 yılını Robben Adası’ndaki hapiste küçücük bir hücrede geçiren Mandela nın sürgünde yaşayan ortağı ve ANC’nin lideri olan Oliver Tambo Apartheid rejimine karşı ve Mandela’nın serbest bırakılması için uluslararası kampanyalar başlattı. Bu kampanyalar, 1988 yılında Londra’daki Wembley Stadyumu’nda verilen bir konserde 72000 insanın hep bir ağızdan “Nelson Mandela’ya Özgürlük” şarkısını söylemesiyle tüm dünyada yankı buldu.
Tüm dünya liderleri tarafından Güney Afrika hükümeti üzerine uygulanan baskılar sonucunda, 1990 yılında, Nelson Mandela serbest bırakıldı. Başkan FW de Klerk ANC üzerindeki yasakları kaldırdı.
Türk hükümeti 1992 yılında, Mandela'ya Atatürk Uluslararası Barış Ödülü'nün verilmesini kararlaştırdı. Ancak Mandela ödülü reddetti. Nelson Mandela nın bütün hayatını demokrasi, insan hakları ve baskılarla mücadeleye harcadığı, Türkiye'de Kürtlere yapılan muameleden hoşlanmadığı için reddettiği belirtildi. Ancak yedi yıl sonra, 1999'da Mandela'nın fikrini değiştirdiği ve ödülü kabul etmek istediği haberleri yayıldı ise de ödül verilmedi.
Hapiste kaldığı 27 yılın ardından 1990’da serbest bırakılan Mandela 1994 yılında Güney Afrika’da başkan seçilerek bir ilke imza attı, ülkenin ilk siyahi başkanı oldu. Görevde olduğu sürede barışı sağlamak ve devamını sürdürmek için ülkeye liderlik etti. 1993 yılında Nobel Barış Ödülü’nü aldı. Mandela, 85 yaşına girdiği 2004 yılında, ailesi ve arkadaşlarıyla zaman geçirmek, sakin bir hayat sürmek için toplumun gündeminde olmayı bıraktı. Gelecekte kendisiyle ilişki kurmak için çağrı yapacak insanlara “Siz beni çağırmayın, ben sizi ararım” diye seslendi.
250 civarında Uluslararası ödül verilen, toplam 3 kez evlenen Mandela’nın doğum günü olan 18 Temmuz tarihi, 2009 yılında Birleşmiş Milletler tarafından “Mandela Günü” ilan edildi. 2013 yılında öldü.
ALİ SAKAL: Güney Afrika halkının şu anda Nelson Mandela hakkındaki düşünceleri nelerdir. Görüştüğünüz siyah insanlar ne düşünürler?
Ali CAN: Tek kelimeyle söylemek gerekirse sevmiyorlar. Siyahlar, ölümüne mücadeleyle Mandela’yı devlet başkanı yaptıklarını, ancak ekonominin daha kötüye gittiğini, başarılı olamadığını, İngilizlerin oyununu çözemediğini ve İngilizlerle beraber hareket ettiğini, insan haklarında gerileme olduğunu, siyah halk açlıkla pençeleşirken ölümünde de bankalarda çok yüklü paralarının ortaya çıktığını herkes ifade etmektedir.